Yeni Şafak “başarı” dedi ama… Milli Güvenlik meselesi… Bu bir Saklı Seçilmişler haberidir

Yeni Şafak’ta yayımlanan bir yazı, Kırım’dan ABD’nin Kansas eyaletine göç eden Mennonit Almanlarının Anadolu’dan götürdüğü “Türkiye Kırmızısı” buğdayını “Amerikan tarımını ayağa kaldıran başarı hikâyesi” olarak sundu. Kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığıyla ABD’nin 50 milyon tonluk üretiminde önemli rol oynayan bu ata tohum, gazetenin haberinde gurur vesilesi olarak anlatıldı.

ANCAK GERÇEKLER BAŞKA
Soner Yalçın, 2017 yılında yayımlanan Saklı Seçilmişler kitabında bu hikayenin perde arkasını yıllar önce yazdı: Hamle, yerli tohumların elden çıkarılması ve Anadolu’nun tarımsal bağımsızlığının çöküş sürecinin bir parçasıydı.

1948’den itibaren Marshall yardımları kapsamında Türkiye’ye sokulan genetiği değiştirilmiş “cüce buğday” tohumları, hibrit ve GDO’lu çeşitlerin yayılmasına zemin hazırladı.

YERLİ TOHUM TASFİYE EDİLDİ
Sertifikalı tohum dayatmasıyla çiftçi, atadan kalma tohumları ekerse devlet desteğinden mahrum bırakıldı. Yerli buğday çeşitleri (kavılca, siyez, zeron, şahman) piyasadan silinirken, küresel şirketlerin tohum katalogları Anadolu’ya hakim oldu. BASF, Bayer, DuPont, Monsanto, Syngenta gibi küresel aktörler sadece tohumu değil, gübreyi, ilacı, tarım politikalarını da kontrol eder hale geldi.

MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Soner Yalçın’a göre bu süreç, sadece bir tarım meselesi değil; milli güvenlik sorunu. Bizans’tan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar buğday, devletin stratejik önceliğiydi.

Bugün ise stoklar eritiliyor, çiftçi tasfiye ediliyor, gıda egemenliği sessizce elden gidiyor.

Ezcümle, Yeni Şafak’ın ‘başarı hikayesi’ diye sunduğu Türkiye Kırmızısı, ABD’de servete dönüşse de Anadolu’da topraklarımızın binlerce yıllık mirası eridi.

Soner Yalçın’ın yıllar önce yazdığı gibi: Bu, aslında bir tohum hikayesi değil; bağımsızlığın sessizce çalınma hikayesi…

“Depodaki buğdayı elden çıkartanların, buğday ekimini azaltanıarın amacı ne?

‘Sertifika’ kurnazlığıyla tohumu köylünün elinden alıp, küresel şirketlerin egemenliğine sunanlar kimin amacına hizmet ediyor?

Buna “milli siyaset” denir mi?

Bizans’tan Osmanlı/ya ülkenin tahıl ihtiyacının karşılanması devletin güvenliği açısından büyük önem arz ederdi.

Ya şimdi?

Tam bir teslimiyet yaşandı/yaşanıyor.

Sormayayım mı?

TÜRKTOB / Türkiye Tohumcular Birliği milli bir kuruluş mu?

AKP’nin çıkardığı “Tohumculuk Kanunu” ile sertifikalı tohum satan 791 şirket tarafından kuruldu. Haliyle de ‘sertifikalı tohum’ düzeninin en büyük savunucusu.

İsteklerini iktidara kabul ettirdi; 2018 yılı itibarıyla 5 dönümün üzerinde tarım yapan bir çiftçi, ancak sertifikalı tohum kullanırsa tarım desteklerinden faydalanacak!

Bunun anlamı yabancı tohuma teslimiyet!

Bunun anlamı, milli güvenliğin yok edilmesi!

Küresel şirketlere bağımlılık!”

Related Posts

1. Lig’den dünya devine transfer: Özder Özcan, rüya gibi imzayı atıyor!

1. Lig ekibi Iğdır FK’da forma giyen Özder Özcan, İtalya Ligi Serie A’ya transfer olmak üzere…

AKP’den, İsrail’in Doğu Kudüs’ü Batı Şeria’dan ayıracak E1 projesine tepki: Soykırım eylemlerinin devamı

AKP’den, İsrail’in Doğu Kudüs’ü Batı Şeria’dan ayıracak E1 projesine tepki: Soykırım eylemlerinin devamı

Türkiye’deki barajların doluluk oranında son durum: Üç büyükşehirin ne kadar suyu kaldı?

Aşırı sıcak ve yağışsız geçen yaz aylarının ardından Türkiye’nin barajlarındaki doluluk oranı geçen seneye oranla azaldı. İstanbul’da 4 aylık içme suyunun kaldığı belirlendi.

Devre arasında ne konuşuldu? Beşiktaşlı isim anlattı: “Hocamız net mesaj verdi!”

Beşiktaş’ın savunma oyuncusu Felix Uduokhai, St. Patrick’s maçı sonrasında konuştu.

Labubu oyuncağı ‘tanrı’ oldu: Önünde eğilip ibadet etti

Hindistan’da yaşayan bir kadın, ünlü Çin yapımı Labubu oyuncaklarını “Çin tanrısı” zannederek ibadet etti.

Datça açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem

Ege Denizi’nde Muğla’nın Datça açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.