DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Ziyaretin ardından Eş Genel Başkanlar Edirne Cezaevi önünde açıklama yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demirtaş ve Mızraklı’yı ziyaretlerinin ardından Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Semra Güzel’i de ziyaret edeceklerini belirterek, “Türkiye toplumunun tamamına, onları soran herkese kucak dolusu selam ve sevgilerini ilettiler. Sağlık durumları son derece iyiydi. Moralleri oldukça yüksek ve barışa dair umutları da son derece yüksek” dedi.
‘DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ SERBEST BIRAKILMALIDIR’
“AİHM kararlarının hayata geçirilerek Demirtaş, Yüksekdağ ve bütün Kobani tutsakları acilen serbest bırakılmalıdır”
Hatimoğulları, 4 Kasım 2016’da HDP Eş Genel Başkanları Yüksekdağ ve Demirtaş’ın gözaltına alınıp tutuklandığı operasyon sürecini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Türkiye bir karanlığa sürüklendi. 10 yılı geride bıraktık. 10. yılına girecekler tutukluluklarının ve ortada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire’nin kararı olmasına rağmen hala içerdeler. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bugün Türkiye’de mevcut yasalar ve mevcut Anayasa’ya karşı bir ihlal söz konusudur. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf bir ülkedir. AİHS’e taraf bir ülke olarak AİHM kararlarının uygulanmaması uluslararası hukuku tanımamak anlamına gelir. 9 yılı bitirip 10. yılına girecek tutukluluk süreleri haksız ve hukuksuz bir şekilde arkadaşlarımızın hala içeride olmasını kabullenmek mümkün değildir. Özellikle bizlerin barış sürecini ve demokratikleşmeyi konuştuğumuz bugünlerde atılacak en önemli adımlardan bir tanesi AİHM kararlarının hayata geçirilerek Kobani Kumpas davasında tutuklu bulunan sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobani tutsakları acilen serbest bırakılmalıdır.
Ayrıca arkadaşlarımızın dışarıya gönderdikleri çok önemli bir mesajı da var. Barış sürecini sonuna kadar desteklediklerini bir kez daha bugün altını çizdiler ve ifade ettiler. Bu görüşmemizde sevgili Selahattin Demirtaş’ın ısrarla yaptığı en temel vurgu elbette barış sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından atılacak olumlu, ilerletici adımların ve yasa yapma süreçlerinin hızlanmasıdır. Bu konuda bizler de bir kez daha DEM Parti olarak diyoruz ki ‘bu süreçte atılacak önemli adımlardan biri, AİHM kararlarının hayata geçmeli ve Sayın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobani tutsakları serbest kalmalıdır’. Cezaevinde dört duvar arasında barışı desteklemekten öte, açık alanda bugün bizlerle birlikte dışarıda barış sürecinin toplumsal inşasında çok büyük katkıları olacak ve bu katkıyı cezaevinden değil dışarıda özgür bir şekilde bütün toplumla paylaşabilmeleri çok önemli ve çok anlamlı. Son cümlem şudur. AİHM kararı derhal uygulanmalıdır. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Kobani kumpas davasının bütün tutsakları acilen serbest bırakılmalıdır. Barış sürecine büyük katkı sağlayacağına inancımız da sonsuzdur. Arkadaşlarımız serbest olarak bugün basın karşısında kendilerinin sizlerle konuşabiliyor olması gerekiyor. Bu konuda beklenecek bir durum kalmamıştır. Karar acilen hayata geçirilmelidir.”
‘ONLARIN YERİ BİZİM YANIMIZDIR’
Tuncer Bakırhan da başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı ve Kobani davasında yargılananların suçsuz olduklarını söyleyerek “Suçsuzlukları da mahkeme kararlarıyla aslında netleşti. Mahkemenin Kobani Kumpas davasındaki tutsakların suçsuz olduğunu, defaatle, defalarca belirtmesine rağmen arkadaşlarımızın hala cezaevinde tutuluyor olmaları anlaşılır gibi değil. Eleştiriyoruz, kınıyoruz” dedi.
Yeni bir sürecin tartışmalarını yürüttüklerine dikkati çeken Bakırhan, “Suçsuz insanlar, 10 yıldır içeride kalan insanlar özgürleşmeyecekse, özgür olmayacaksa biz bu sürece güveni, desteği nasıl toparlayacağız. Dolayısıyla en başta suçsuzlukları mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş, başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobani Kumpas davasındaki yoldaşlarımızın bir an önce artık bırakılması gerekiyor. Gerçekten bir süreç yürütüyorsak, gerçekten bu sürece inanıyorsak bu sürece katkı en büyük katkı sunacak arkadaşlarımızın hala cezaevlerindeki hücrelerde bulunmasının bir anlamı yoktur. Biz arkadaşlarımızın, başkanımızın dediği gibi bu sürece büyük katkılar sunacaklarını düşünüyoruz. Onların yeri artık hücreler değil, cezaevleri değil. Bizim yanımızdır. Bizimle birlikte bu barışı toplumsallaştırmak için bir an önce bırakılmaları gerektiğini tekrar ediyorum” diye konuştu.